ÇOK GÖRMEYİN
Barınacağım mutlu bir yuva
İçebileceğim sıcak bir çorba
Kölen hizmetçin olayım
Ne olur çok görmeyin bana
İsli soba ahşap çatı altında
Gözlerim kaldı büklüm ince yollarda
Ayağım bağlı kelepçeli kollarla
Ne olur zindanları çok görmeyin bana
Bir yılda iki bayram var
Ne sevenim gelir ne yar
Koca dünya bana oldu dar
Yaşamayı zehir etmeyin bana
Yavrularım boyun büküp bakar
Bu halleri benim içimi yakar
İyi gün dostları tek tek kaçar
Yaşadığım günü zehir etmeyin bana
Eller gülerken keyfim kaçıyor
Izdırap içinde günler ah ile geçiyor
Yaşlandıkça taşlar tek tek düşüyor
Bir akşam güneşini çok görmeyin bana
Sitem dolu acı geçti yıllarım
Seninle ayrılıverdi yıllarım
Ayak yürümez tutmaz oldu kollarım
Yaramın merhemini çok görmeyin bana
Mutlu bir gülücük dünyaya bedel
Eceli yeten elbette gider
Yaşadıkça neler gördüm neler
Sevgiyi tebessümü çok görmeyin bana
EKREM KAYGISIZ
|
ÇIKARCILAR
Alev alev yanıyor fidanlar
İçinde barınır nice canlılar
İnsanlığın ciğerine darbe vurdu
Kör cahil pis çıkarcılar
Tükenmek üzere son nefes
Bu uğurda görevlidir herkes
Kayboldu yakanlar çıkmadı bir ses
Kör cahil pis çıkarcılar
Güzelim orman oluverdi köz
Tesir etmiyor ne tehdit ne söz
Cahilde de var akıl; iki de göz
Kör cahil pis çıkarcılar
Yuvası yandı kuşlar yer arar
Yaramız derin acaba kim sarar
Her rüyalarımızı kötüye yorar
Kör cahil pis çıkarcılar
Müdahele de vardı müdürle şefim
Yeşili korumak ilk hedefim
Lafdan almaz bunlar efendim
Kör cahil pis çıkarcılar
Yangında kaldık yarı aç yarı çıplak
Enayi zannetti bizleri salak
Bunlar hem cahil hem asalak
Kör cahil pis çıkarcılar
Yangın ekibinden adım EKREM
Böyle acıyı artık yazmasın kalem
Cennet vatandır benim ülkem
Yaşa var ol sen TÜRKİYEM
EKREM KAYGISIZ
|